Friday, November 10, 2017

Karınca çocuk


 Baharın bütün yeşil yapraklarını karıncalar topladı. Geriye bir şey kalmadığında oturup düşündüler. Bir el üzerinde gezindiler. Açlık tahammül edemeyecekleri bir yere geldiğinde toplanabilecek tüm güzelliklerin bitkiler olmadığına karar verdiler. Hepsi bir çocuğa tapardı, tüm ilgi ve alakasını çevresine verdiğinden hiç büyüyememiş bir çocuğa… Hep üzerinde gezerdi karıncalar onun. Sonra dişler bilendi, bir karınca derisini deldi karınca çocuğun. Diğer karıncalar durur mu hepsi takip etti onu. Kalp, mide, ciğer ne varsa her adımında bir bir yere döküldü. Her bir adımda 10 yıl yaşlandı karınca çocuk. Beş adım atabildi ve bir yatağın önüne kapaklandı. / Kılıç Şövalyesinin hikayesi


Yine her zamanki gibi kupa kraliçesinin rüyası atmaca ve engereğin kavgası ile bitti. Niye bu çarpışmaya katlanamıyordu ve her seferinde uyanmak istiyordu bilmiyorum. Sonra bu gürültü ne dedi içinden. Odasının kapısı açıktı. Karıncalar dedi içinden, yatağıma kadar girdiniz… / Kılıç şövalyesinin hikayesi




Kupa Kraliçesi yatağından kalkar, elindeki kılıç ve kadehle yatağının önüne kapaklanmış iskelete yaklaşır. Kanım yavaş akar benim deyip kılıcı iskeletin sırtına saplar. Ne kadar içersem içeyim deyip tüm kadehteki içkiyi iskeletin üstüne döker.İskelet Kupa Kraliçesinin kanının değdiği yerden yanmaya başlar. Bu yangın onu ayağa kaldırır. Her şey yanıp kül olduktan sonra cübbesinin içinden Kılıç Şövalyesi çıkar. Kılıç Şövalyesi Tanrıyla konuşur, Hiç merhamet yok mu sende? Bundan öncekiler gibi çırpınmamı yerlerde yuvarlanmamı, delirmemi istiyorsan veya bekliyorsan yanılıyorsun. Sen farkında olmayabilirsin ama ben, benim. Hiç bir zaman balık gibi çırpınmayacağım. Ben kafamın içinde çırpınıyorum. Bu az geliyorsa sana daha fazlasını vermeyeceğim. Bunu sana karşı açılmış bir savaş olarak görebilirsin Ben hiç bir zaman senin kadar çirkinleşmeyeceğim. Önüme ne engel koyarsan koy ne tür zorluklar çıkarırsan çıkar onları aşmaya çalışacağım. Ayaklarımı geri istiyorum. Bu senin delilerine kibar ve ciddi bir savaş ilanı. Kim birini sessizliğe bırakıp engin denizlerde yüzmesine sebep oluyorsa, hayatına giren birini bir anda unutup kaybolabiliyorsa veya kim rüyasında gördüğü bir prensi veya prensesi arıyorsa benden uzak dursun. Susanların dilini, unutanların gözlerini ve kulaklarını koparacağım. Amaçsız bir rüya peşinde koşanların vay haline… Kupa Kraliçesi, Kılıç Şövalyesinin önüne eğilir, Kılıç Şövalyesi kadehini onun elinden alır ve içer. Kılıç Şövalyesi, Kupa Kraliçesine konuşur, Buraya her geldiğimde beni sarhoş et ve yalınlaştır. Kafamdaki karmaşayı basitleştir. Her şeyin başında çok hevesliydim çok çabaladım sonra etrafımdaki hastaları ve açları görmekten hakkıma odaklanamadım. Tüm ilgimi ve alakamı onlara vermek beni rahatlattı, halime şükrettim. Daha ne olabilir ki demekten üzerimdeki karıncaları görmez hale geldim. Kupa Kraliçesi ağzına kadar dolu bir kadeh daha uzatır. Kılıç Şövalyesi tekrar konuşur “Beni sarhoş et ve karıncaları görünür kıl…” Hikaye ortağım Nilhan Penpecioğlu


No comments:

Post a Comment